Risale-i Nur'dan kelimeler

Arkadaşlar,burda risale-i nur'dan bildiğiniz kelimeler varsa paylaşıcaz inşaallah Risale-i Nur'dan kelimeler 783655

ilk benden Risale-i Nur'dan kelimeler 783655

ahiren=sonradan
ahirin=sonrakiler
ahiz=alan,alıcı,ses alıcı
ahkam=hükümler,emir ve yasaklar
ahkem=en sağlam,en güvenilir
ahlaf=halefler,öncekilerin yerine geçenler
ahlaki=ahlakla ilgili,ahlaka uygun
ahlakiyat=ahlak ilmi
ahlakiyyum=ahlak ilmi üzerinde çalışan bilginler
ahmer=kırmızı
ahsen=en güzel,çok güzel
ahü=ceylan
ahufizar=yanıp yakınma
ahval=haller,vaziyetler
ahvalat=ahveller,durumlar,haller
ahvel=şaşı
ahya=canlılar
ahz=alma,yutma,kabul etme
ahzab=hizibler,bölümler,partiler
ahzan=hüzünler,üzüntüler
aid=bir kimseye özel olan
akabinde=hemen sonrasında
akaid=inançlar
akaidi=imanla ilgili
akall=en az
akalliyet=azlık,azınlık
akamet=kısırlık,verimsizlik
akar=gelir getiren mal
akd=anlaşma,sözleşme

akid=aralarında sözleşme yapanların herbirisi
akif=devamlı ibadet eden
akika=yeni doğan çoçuk için şükür niyetiyle kesilen kurban
akil-ül lahm=et yiyen
akil-ün nebat=ot yiyen
akil-üs semek=balık yiyen
akil=yiyici,yiyen
akl=akıl
aklen=düşünce yolu,akla göre
akli=akılla ilgili
akliyat=akıl alanına giren
akrebiyet=ileri derecede yakınlık

alil=hasta,sakat
aliyat=yüce şeyler
aliz=cılız zayıf
alicenab=iyilik sever
alicenabane=yüksek ahlaklı
alihe=ilahlar
alilem=hastayım
alim=bilen bilgili
alimane=bilgili olana yakışır şekilde

fevkalhad=sınırın üstünde
fevkalkanun=kanun üstü
fevkalkül=herşeyin üstü
fevkalme'mul=umulanın üstünde
fevkaniyet=üstünlük
fevkazzaman=zaman üstü
fevr=hemen,birdenbire
fevri=ansızın birdenbire
fevt=yitme,ölme
fevza=kargaşa
feya=ey!
feyaacaba=hayret doğrusu
feyalicab=hayret ifadesi
feyezan=su taşkını
feyiz=bolluk,bereket,manevi gıda
feyizdar=feyizli
feyizyab=feyiz bulan
feylesofane=filozofça
feylule=ikindididen akşama kadar mekruh olan uyku
feyyaz=bereket,bolluk
feza=artıran,çoğaltan
fezail=faziletler
fezleke=öz,özet,netice
fıkdan=yokluk,bulunmama
fıkh=derin,ince anlayış
fırak=partiler

hardale=hardal tanesi
harec=zorluk,sıkıntı
harekat=hareketler
hareke=kuran harflerinin okunuşu belirleyen işaretler
harem-i şerif=kafirlerin gireyemeceği yer
harem=herkesin giremeyeği yer
haremeyn=mekke,medine
harfiye=harf gibi olan şeyler
harık=yakıcı,yakan
harim=herkesin girmesi yasak yer
hariri=makamat adlı eseri yazan ünlü edibin ünvanı
haris=aç gözlü,aşırı istekli
haricen=dışarıdan

âdi : basit, değersiz
âlâm-i hazinâne : hüzün veren elemler, acılar
âlât : aletler
bâki : devamlı, kalıcı
beşer : insan
bîçare : çaresiz
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
cevher-i âli ve gâli : yüksek ve değerli cevher
cihazat : cihazlar, duygular
cihazat-ı beşeriye : insanın donanımları, duygu ve cihazları
dehâ : olağanüstü zekâ ve akıl sahibi
ehvâl-i muhavvifane : korkutucu kötü hâller, dehşetli korkular
elhasıl : kısaca, özetle
fâni : geçici, yok olucu
felsefe-i medeniye : çağdaş medenî felsefe
gàli : pahalı, kıymetli
hakaik : gerçekler; gerçek mahiyetler, asıl ve esaslar
hazâin-i rahmet : Allah’ın rahmet hazineleri
hüdâ : hidayet, doğru yol; İslâmiyet
istimal edilmek : kullanılmak
keşşaf : keşfedici, açığa çıkarıcı
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet, mu’cize ve faydalar bulunan Kur’ân
kuvve-i zâika : tat alma duygusu
küffar : kâfirler, inkârcılar; dinle mücadele edenler
künûz-u esmâ-i İlâhiye : Allah’ın isimlerinin hazineleri
lisân : dil
mabeyn : ara
mâlik : sahip
marifet : bilme, tanıma
masnuat : san’at eseri varlıklar
matbaha-i nimet : Allah’ın nimet mutfağı
mâzi : geçmiş
mehâsin : güzellikler
meş’um : uğursuz, kötü, kötülük getiren
mevcudat : var edilenler, varlıklar
miftah : anahtar
muhabbet : sevgi
müfettiş-i âli : yüksek rütbeli müfettiş
münevver : aydın, nurlu
müstakbel : gelecek
müzevver : sahte, aldatıcı
müzeyyen : zinetli, süslenmiş
nâzır : bakan, gözeten
nefis : bir kimsenin kendisi; insanı daima kötülüğe, maddî zevk ve isteklere sevk eden duygu
nur-u şehadet : Allah ve resulüne inanıp iman etmenin verdiği nur, ışık
Rahmânü’r-Rahîm : rahmet ve merhameti herşeyi kuşatan ve her bir varlığa özel rahmet ve merhamet tecellîleri olan Allah
sadâ : ses
sada-yı semâvî : semâvî ses
sukut etmek : düşmek, alçalmak
şehd : bal
şehvet : nefsin hoşlandığı aşırı arzu ve istekler; yeme içme ve cinsî arzular gibi
vazifedar : vazifeli, görevli memur
vesvese : kuruntu, şüphe
zâil : gelip geçici
acip : acayip, şaşırtıcı, hayret verici
âdi : basit, normal, sıradan
âlem-i berzah : öldükten sonra ruhların kıyamete kadar kalacakları mânevî âlem, kabir âlemi
arz : dünya
bâki : devamlı, kalıcı
bostan : bahçe
cihazat : cihazlar, donanımlar
fena bulmak : yok olmak, son bulmak
firak : ayrılık
hadsiz : sayısız, sınırsız
hakikat : gerçek
Hâlık : herşeyin yaratıcısı olan Allah
hasâret : zarar
haşin : sert
havas : duyular, hisler
havass-ı insaniye : insanın duyguları
havf etmek : korkmak
hıyanet : hainlik, ihanet
istimal : kullanma
kıymettar : kıymetli, değerli
kitab-ı kebir-i kâinat : büyük kâinat kitabı, kâinat
külfet : yük, zorluk
letâif : lâtifeler, duyular; insanın yapısındaki ince duyu ve duygular
masârıf : masraflar, giderler
meyvedar : meyveli, meyve veren
miskin : zavallı
mizan : ölçü, tartı
muhafaza etmek : korumak
mücehhez : cihazlanmış, donanmış
mütalâacı : etraflıca inceleyip düşünen
nam : ad, unvan
nefer : asker, er
nihayetsiz : sınırsız, sonsuz
Resul : elçi, peygamber
safâ : neşe, zevk, gönül hoşluğu
semerat-ı bâkiye : kalıcı meyveler, neticeler
semere : meyve, netice
seyyid : efendi, sahip
sıklet : ağırlık
sukut : alçalma, düşme
sûret : biçim, şekil
tâciz : rahatsız etmek
tasarruf etmek : kullanmak
temsil : analoji, kıyaslama tarzında benzetme
vücud-u hayattar : canlı beden
zayi : ziyan
zelzele : deprem, sarsıntı
zeval : geçip gitme, yok olma
Lügatler :
âlâm : elemler, acılar
azîm : büyük, yüce
bilâ-faide : faydasız
deruhte etmek : yerine getirmek
elîm : acı ve sıkıntı veren
emsâl : benzerler, eşler
gafil : duyarsız, umursamaz; âhiretten ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz davranan kimse
hakikî : asıl, gerçek
hâlet : durum, hâl
hasaret : zarar, ziyan
hıyanet : hainlik, ihanet
külfet-i idare : idare etme zorluğu, sıkıntısı
makine-i murassaa-i acibe : mücevherlerle süslü hayret verici makine
mâlik : sahip
miskin : zavallı
mizan : ölçü, terazi
muamele : davranış, iş
muhafaza : koruma
nihayetsiz : sınırsız, sonsuz
Rabb-i Kerîm : her bir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran, sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah
semere : meyve, netice
tekâlif-i idare : idare yükümlülükleri, zorlukları
zahmet-i muhafaza : koruma sıkıntısı
zayi olma : yok olma, kaybolma
zayi : ziyan
zelzele : sarsıntı, deprem
zimmet : sorumluluk

Devamı

Tefrit=normalden altında olmak
Tefsik=Günaha sürükleme
Tefsir=Açıklama
Teftiş=Denetleme
Tefviz=İşini Allah'a havale etmek
Tegaddi=Beslenme
Tegafül=Bilmez görünme
Tegalgul=Zorluk,çetinlik,güçlük
Tegallüb=Galib olma
Teganni=şarkı söylemek
Tegayür=zıt olmak

Devam..

Tegayyür=Değişme,başkalaşma
Tegayyürat=Halden hale geçmeler
Tehacüm=Saldırmak
Tehacümat=Saldırmalar
Tehalüf=Birbirine zıt olma
Teharrük=Hareketlenmek
Tehasüm=Düşmanlık etmek
Tehavün=Ağırdan almak,aldırış etmemek
Tehcir=zorla göç ettirme

devam

Rububiyet-perver=Terbiye etmeyi seven
Ruhaniyat=Ruhaniler
Ruhaniyyun=Ruhlar
Ruhban=Hristiyan din adamı
Ruhi=Ruhla ilgili
Rumi=Bir nevi takvim
Rumuz=Gizli anlamlar
rumuzat=Remizler,gizli manalar
Runuma=Yüzünü gösteren
Ruşen=Parlak,aydın
Ruy-i Zemin=Yeryüzü
Ruz=Gün
Ruzname=Günleri gösteren yazı
Rü'ya-yı sadıka=Doğru rüya
Rü'yet=Görme

Konu: Geri: Risale-i Nur'dan kelimeler Çarş. Mart 09 2011, 17:04

Rabb-ı Kerim : İkramı ve bağışı bol olan Rab Yaratıcı Risale-i Nur'dan kelimeler 783655

Münhasır : Mahsus, sınırlı, ait.
Rububiyet : Allah’ın (cc) terbiyecilik sıfatı, Allah’ın (cc) herşeyin sahibi, ihtiyaçlarının karşılayıcısı ve terbiye edicisi olması.
Rezzak:Rızık verici, bütün varlıkların rızıklandırıcısı olan Allah (cc).
Risale : Küçük kitap, ilmî konuda yazılmış küçük kitap.
Hakikatbîn :Hakikatı gören, gerçeği gören ve bilen.
Sâniyen : İkinci olarak.
Hâtime : Son, sonuç, son bölüm.
İstihsan : Beğenme, güzel bulma.
Gafil : Gaflette olan. Düşüncesiz, ilgisiz ve habersiz.